Verrà la morte e avrà i tuoi occhi
questa morte che ci accompagna
dal mattino alla sera, insonne,
sorda, come un vecchio rimorso
o un vizio assurdo. I tuoi occhi
saranno una vana parola,
un grido taciuto, un silenzio.
Così li vedi ogni mattina
quando su te sola ti pieghi
nello specchio. O cara speranza,
quel giorno sapremo anche noi
che sei la vita e sei il nulla.
Per tutti la morte ha uno sguardo.
Verrà la morte e avrà i tuoi occhi.
Sarà come smettere un vizio,
come vedere nello specchio
riemergere un viso morto,
come ascoltare un labbro chiuso.
Scenderemo nel gorgo muti.
*
Gelecek ölüm ve gözlerini alacak,
Sabahtan akşama kadar bize eşlik eder
eski vicdan azabı veya saçma bir kötü huy gibi
loş, uyumayan bu ölüm.
Gözlerin nafile bir söz olacaklar,
dinmiş bir çığlık, bir sessizlik.
Onları böyle görürsün her sabah
aynaya yalnızca kendine eğildiğinde.
Sen sevgili umudum,
senin hayat ve yokluk olduğunu biz de
o gün oğreneceğiz.
Ölümün herkes için bir bakışı var.
Ölüm gelecek ve gözlerini alacak.
Bir kötü alışkanlığa bırakmak gibi olacak,
Aynadan ortaya çıkan
bir ölmüş yüzü görmek gibi,
kapanmış bir ağzı dinlemek gibi.
Suskun olarak vakuma ineceğiz.
türkçeye çeviren Laura Rotta